Tüm bedenlerin eşref saatini yakalamaya çalışan bir ikna mümessili
Akıp giden akarsuların etrafında mağlup edilen karanlığın galibiyet özlemi
Beklenilen bekleyişlerin beklenmedik tezahürleri altında dolaşan ben
Dolaşıyorum dorukların apansız dönemeçlerinde gücüm mukabilince
Bir düş arıyorum bütün beşerin hayalleri gibi kötüden biraz hallice
Dolaşırken dönemeçlerde bazen şenleniyor ayaklarım düşüyorum mutluluk sahiline
Bazen bulanık suların arasından karartıyor içimi bedbin canavarlar
Sonsuz çöllerin sıcaklığından pişiyor bileklerim arıyorum soğuk karavanlar
Monoton yaşam merhalelerinin arasında sıkışmış küçücük anılar
Duruyor önümde yüksek engeller misali rastlantılar
Seni sana benzettim tüm rastlantıların rastladıkları ışıkta
Atardamarlarımın hissettiği serinlikte sesini duydum tüm sessizlikte
Rastladığım tüm meczuplara adını sordum kargaşa içinde ilerleyen sokakta
Bir akasya ağaçının altında söylenen türkülerinin terennümlerini duydum
Sürüklendim çıkmak isterken kapıldım yalnızlığın vaveylasına
Dinlenmek için bir süre durdum acıdım yüreğimin sinsi pasına
Alışırken yalancı dünyanın içinde yaşanan nümayişlerin yarasına
Seni sana benzettim sensizlikle muktedir sessizsizte çok sefil
Hayat silsilesi akıp giderken uzayıp kısalan sonsuzlukta
Hayatın terünnümnün ışığını yansıtan bir çaresiz müzik notasında
Gittikçe yalnızlaşan insanoğlunun şikayetlerinin derinliklerinin nefesinde
Seni sana benzettim gittikçe artan yalnızlığımın arasında.......
Erçağ Akarca