Ömrün hangi mevsiminde olursak olalım ara ara baharlara geri
dönmek gerek. Kimi zaman sonbahara gitmek ve yaprak dökmek… Atıp üstümüzden tüm
ağırlığımızı, arındırmalıyız bedene hapsolmuş ruhumuzu. Yorgun gönülleri nadasa
bırakarak huzura varmak…
Tüm kırgınlıklar, nefretler birer birer dökülmeli.
Ümitsizlik, çaresizlik karışıp kaybolmalı yağmur sularına. Dallarımıza yük olan
tüm insanlar usulca bırakılmalı rüzgara. Sıyrılıp tüm kurşuni gölgelerden
kanatlanmalıyız sonsuz semalara. Sonra
bembeyaz bir yorgan örtüp üstümüze dinlendirmeliyiz düşlerimizi. Bilirim onlar
da bitap düşer kırılıp yoğrulmaktan.
En dingin halimizle uyanmalıyız hayata yeniden. İlkbaharlar
yeşertip ruhumuzda; çiçeğe duran
dallarımızı umutlandırmalıyız,
yüreğimizin en güzel rengiyle. Ve bir ses çalınır kulağımıza: “
Karanlıklar içinde bir ışık var; mor, mor, mor leylaklar…”
|