Talas Savaşı tarih 751 yılını gösterdiğinde Arap ve Çin Kuvvetlerinin iki büyük Dünya gücünün karşılaştığı bir devirdir. Aynı zamanda İslamiyet dininin ve Budizm inancının Orta Asya hakimiyeti için mücadelesi açısından çok önemlidir. Yani bu demek ki savaşla birlikte Orta Asya'da hakimiyeti ele geçiren kuvvetler din ve kültürel açıdan aynı zamanda etkin olacaktır da.
İki büyük kuvvet karşılaştığında Türkler her iki devlete karşı büyük kin ve nefret beslemekteydi. Bir yandan Emevi Türk savaşları bu kini Araplar ve Türkler arasında körüklemiş 70 yıl savaşları ardından bu nefret yavaş yavaş kül tutmaya başlamıştı. Ancak Çinliler ve Türkler arasındaki düşmanlık kadimdi. Her iki toplum sarı ırmak verimli toprakları için başlayan mücadelelerden bu yana sürekli kavga halinde birbirine son vermek niyetindeydiler.
En son Türgiş Kağanlığını yıkan Tang Hanedanlığına karşı elde kalan ve Taşkent'ten kaçan son Göktürk Kağanı Tarhan adamlarıyla birlikte Araplardan ve Karahanlılardan yardım dilemiş bu savaşta Arapların yani yeni kurulan Abbasi Hanedanlığının yanında yer almıştı.
Bu savaşla birlikte Türkler saflarını belirlemiş Çin'e karşı amansız bir savaştan Abbasilerin yanında büyük bir kararlılıkla savaşmıştı.
Elde edilen zaferle birlikte Abbasilerle yakınlaşma ve Çinlilerin Orta Asya'yı terk etmesiyle birlikte İslamiyet hızla nüfuz etmeye başladı.
Ve büyük bir medeniyet çadır çadır, oba oba, il il yeni bir inanca kapılarını araladı.
Ve ileri ki yıllarda da görüleceği gibi İslam'ın sancağını Maçin'den Adriyatik kıyılarına kadar taşıdı ve hala taşımaktadır.
Türklerin Uyanışı Talas kitabı tüm bu gerçekleri açığa çıkararak sizleri amansız bir bozkır savaşına davet etmektedir.
Ramazan Ateş