Sonra sen gittin; kaybetmenin ne demek olduğunu ilk
kez öğreniyordum yani bir daha uçurtmalar uçmayacaktı,
bir daha ellerin ellerimde olmayacak ve hiç bir el bundan
sonra parmaklarımın arasına öylesine yakışmayacak-
tı. Her koku aynı gelecek, her omuz taş olacaktı bana ve
seni hep o giderken söylediğin kelimeyle hatırlayacaktım;
‘’Hoşça kal!’’ Nasıl hoş kalabilirdim ardından kalandım
işte; ardımda, ötemde, ismimde, cismimde, senden son-
ra buydu! Kalanlar gidişlere bilet kestirirse giden de bir
-hoşça kal- a sığdırır ömrüm dediğini uzun bir ömre…